Fi romanının önemli karakterlerinden biri, Can Manay'dır...
Manay, tanınmış bir psikiyatrist. Öğretim üyesi. Yaygın olarak izlenen bir TV
kanalında program yapımcısı… Psikolojik
içerikli programlar yapar. Zengin, kısa boylu, bücür, çirkin bir adamdır. Özel
uçak bile almıştır. Yetenekli bir Kazanova'dır. Beğenip de yatağa atamayacağı
kadın yoktur. İstediği kadını elde
edemediğinde huzursuz olur. Amacına (Kadınları elde etme amacına) ulaşmak için
türlü planlar yapar. Bazı kadınlar kendiliğinden gelir. Kadınları kendisine
hayran bırakmıştır.
Lüks içinde yaşamayı sever. Yaşadığı ev hayranlık
uyandıracak kadar güzeldir. Ülkenin önemli şarkıcıları, sanatçılarıyla
yatmıştır. Sevgiye dayalı bir ilişki arayışı içinde değildir. Ruhsal bütünlüğe
değil, tensel güzelliğe önem verir. Kadın gördüğünde (Beğenmişse) aklına gelen
ilk şey yatmaktır. (Hemen erkekliği sertleşir) Romanın ilerleyen sayfalarında
hep buna benzer olaylara tanık oluruz. Manay için cinsellik hayatın amacı
gibidir. Bütün enerjisini bunun için harcar. Eğitimiyle, mesleğiyle bağdaşmayan
bir hayat sürer. Sözde bilim
adamıdır. Psikolojinin en iyi
uygulayıcılarındandır. Ancak kendine bir faydası olmaz. Psikolojiyi iş olarak
yapmaktadır. Kendini yetiştirmemiş, kişiliğini geliştirmemiştir. Bu bağlamda
(Okur açısından) sürekli rol yapan birine benzer. Dışarıya karşı güçlü, kendi
içinde zayıf biridir.
Bireysel gelişim, (Kendini gerçekleştirme, varoluş süreci)
üzerine ne kadar konuşursa konuşsun, ne kadar program (TV programı) yaparsa
yapsın, kurduğu cümlelerin hepsi havada kalır. Hayatına yansıyan herhangi bir
bilgi göremeyiz. Kendini gerçekleştirme basamağını çıkamayan, varoluş sürecini
gerçekleştiremeyen bir karakterdir. Mutsuzdur. Ne kadar çok kadınla birlikte
olursa o kadar iyi olacağını sanır. Umutsuzca bir değer (Dışsal değer)
arayışıdır bu. Kendi değerine kendisi de inanmamaktadır.
Bilinçaltı süreçte değersizlik duyguları yaşar. Değersizlik
duygusundan kurtulabilmeyi beğenilmekte (Çok beğenilmekte) bulur. Kendisiyle
(Hayat tarzıyla) herhangi bir hesaplaşma içinde girmez. Halinden memnun
görünür. Başkaları tarafından üstün insan sanılmak ona yetmektedir. Bu haliyle;
kendi hayatına uygulayamadığı psikoloji bilgisiyle zayıf bir karakterdir.
Duygusal dünyasında neler yaşadığını bilemiyoruz. Romanda bu konuya fazla yer
verilmez. Okudukça kötü bir karakter çıkar karşımıza. Kendisiyle hesaplaşan,
hayatını bizimle (okurla) paylaşan bir karakter değildir bu. İç dünyası kapalı
kalmıştır. Okurla paylaşılmamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder