Teyze İfeta, birçok yönden aslında olumsuz bir karakter
olarak karşımıza çıkar. Roman, bunun farkında değil gibidir. Yapılan konuşmalar
arka plandaki ilkelliğin açığa çıkmasına neden olur. İfeta, erkeklerden bir şey
anlamadığı gibi, mesleğinden de bir şey anlamamıştır. Bir gün şöyle diyecektir.
"Bir zamanlar tarihçi olma şansım varken, ben idealist bir hemşire olmayı
yeğledim.” (s.107) Bu konuda samimi midir? Değilse niye böyle konuşmaktadır? Teyze’nin
kardeşi de aynı fikirdedir. Hemşirelik yüzünden kardeşinin nişanlılarını bile
elinde tutamadığından yakınarak şöyle der: “Bayramı, seyranı yok. Kızcağız
çalışmaktan nişanlılarını dahi elinde tutamadı. Yine nöbeti var.” (s.113) şöyle
devam eder. “… Erkekler ilgi ister. Kendini işine vereceğine biraz nişanlın
olacak adamlara ver. Adamlar ne yaptı peki? Bundan ilgi görmeyince biraz ilgi
gördükleri Boşnak kızların peşinden bir keklik gibi seke seke bir keçi gibi
hoplaya zıplaya gittiler.” (s.114) Demek ki, evlenmek, bir erkeğe sahip olmak
hemşire olmaktan daha iyidir. Neden? Aslında söylenmek istenen şu dur:
"Kadının fıtratında evlenerek çocuk doğurmak vardır."
Devam edelim. Şu olay da ilginçtir. Bir gün abla Edina, ilgi
duyduğu bir gence, "hayır" karşılığı verdiğini söyler. Genç de ona “Sen
kendini ne zannediyorsun? Sanki peri padişahının kızı mısın? Bu kadar naz, inan
ki ben de sabır bırakmaz” der. (s.119) Cevap nasıl? Beğendiniz mi? Neyse… Suada, bunun üzerine Edina 'ya şöyle söyler.
“…Bir insan yeteri kadar cesur değilse aşka bulaşmamalı, ağızdan çıkan bir söz
de her şeyi silip bir kenara atmamalı.” (s.120)
Aşk, hayatın anlamı mı yoksa cesur olmayı gerektiren bir duygu mu? Suada
devam eder. "Ben de cesur davranıp Tarık’a yıldırım aşkıyla tutulmuştum.
İyi ki de cesur davranmışım.” (s.120)
Burada nasıl bir ders var? Yıldırım aşkı yoksa aşk yoktur mu
deniyor? Ya da yıldırım aşkı nasıl gerçekleşecek? Tek taraflı yıldırım
aşklarını ne yapacağız? Böyle bir şey mümkün değil mi? Mesela Vukadin’in yıldırım
aşkı işe yaramadı. Vukadin, romanın ilerleyen sayfalarında cesur davranarak
Suada’nın peşini bırakmayacaktır. Aşk bunu da mı haklı kılar? Haklı
kılmayacağını biliyoruz. Demek istediğim “aşk kavramına “ hatalı bir yaklaşım
var. Roman, aşkı yaşayanların hayatını anlatmıyor aslında. Erkek kültüründe
kendini kadın olmaya adamamış kadınları anlatıyor.
Bir örnek daha… Teyze Suada’yı yine şaka yollu erkekler
konusunda bilgilendirecektir. “Ayrıca şunu unutma ki erkekler kalın ciltli
kitaplardan değil, (donanımlı kadınlardan demek istiyor) çerez niyetine alıp
okuyabilecekleri kitaplardan hoşlanırlar. Benim gibi ansiklopedik kadınlar, sığ
düşünceli erkeklere ağır gelir. Bu yüzden de bizi başlarının üstünde
taşıyamazlar. Çünkü içi boş bir kafanın üzerinde ağırlık taşıdığı nerede
görülmüş.” (s.136) Teyze daha önce kendini ilkel kadınlara benzetmişti. Anne
olmayı istemenin böyle bir şey olduğunu söylüyordu. Şimdi ise ansiklopedik
kadın olduğundan şikâyetçi… Yani bilmiş kadın. Okumuş, birikimli kadın…
Aslında, Suada’nın kültürel değerlerinden bakıldığında
Tarık’ın arkasına bakmadan çekip gitmesi gerekir. Suada, tecavüze uğrayan bir
kadının kirletildiği inancına sahiptir. Defalarca tecavüze uğradığından
namusunu kaybettiğini düşünür. Müslüman
bir erkeğe, onlarca (belki yüzlerce) erkekle beraber olmuş bir kadını eş olarak
almak yakışmayacaktır. Türk filmlerini hatırlayacak olursak aslında böyle
kadınların intihar etmesi beklenir. Bu defa senaryo böyle gelişmez. Bunun
nedeni nedir? Bekli de Tarık’ın annesi (Sırp ve Hristiyan olan kadın)
Duşanka’dır. Onun ve bütün Boşnak halkının aldığı kültürdü. Yani geçmişteki
sosyalizm deneyimidir. Bu yüzden Duşanka Suada'yı bir şey olmamış gibi bağrına
basar. Oğluyla tekrar bir araya gelmelerini sağlar. (s.300-301) Duşanka’nın
kültüründe namus bacak arasında değildir. İnsanlar, dinlerine ve renklerine
göre gruplara ayrılmaz. Sosyalizm bu tür anlayışları reddeder. Bu nedenle
Duşanka'nın gözünde herkes insandır. Ve
bütün insanlar kardeştir. Roman bunu da görmez. Sadece Duşanka ile Suada’nın
karşılaşmasına yer verilir. Bu sayede Suada Tarık'la evlenecek yuva
kurabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder